Gözden Kaçan İşlevsellik: Mimarlık Öğrencilerinin Planlama Hataları

  • Mimari Sunum
  • Deren Ballı
  • 12 Ekim 2024
  • 0

Mimarlık dünyasında plan çözümleri, bir projenin en kritik aşamalarından biridir. Ancak öğrenci projelerinde sıkça rastlanan bazı hatalar, doğru bilinen yanlışların hala ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. İşlevsellik, estetik ve kullanıcı deneyimi gibi temel unsurların göz ardı edilmesi, tasarımın yalnızca bir fikirden ibaret kalmasına yol açıyor. Mimarlık öğrencileri bu hatalardan nasıl ders çıkarabilir? Plan çözümlerine dair yaygın yanlışlar ve yanıltıcı doğrular üzerine eleştirel bir bakış atalım ve bazı önemli yapılar üzerinden bu başlıkları eleştirelim.

Birçok öğrenci, plan çözümlerinde işlevselliği göz ardı etmiyor; aksine, işlevsellik gibi önemli bir kavramın tam olarak ne olduğunu kavrayamıyor. Örneğin, bir konut projesinde salon ve mutfağın yan yana olması işlevsellik açısından doğru bir çözüm gibi görünebilir. Ancak koridorların yanlış yerleştirilmesi, alanın verimli kullanılamaması gibi detaylar, projenin potansiyelini baltalıyor. İşlevsellik yalnızca mekânın nasıl kullanıldığıyla sınırlı değildir; aynı zamanda kullanıcıların yaşam kalitesini belirler.

 

Doğru Örnek: Fallingwater Evi (Frank Lloyd Wright, ABD)

Wright’ın Fallingwater Evi, işlevselliği doğanın bir parçası haline getiren ikonik bir yapıdır. Ev, kullanıcıların her açıdan doğa ile etkileşimde bulunmasını sağlayacak şekilde tasarlanmış ve koridorlar minimum düzeyde tutularak alanın verimliliği artırılmıştır. Bu yapı, işlevselliğin yalnızca iç mekânla sınırlı olmadığını, çevreyle etkileşimi de kapsadığını göstermesi açısından önemlidir.

Fallingwater Evi’nin Plan Görseli

Fallingwater Evi’nin Plan Görseli

 

Yanlış Örnek: (Katar)

Bu stadyum estetik açıdan çarpıcı olsa da, kullanıcı dostu olmayan dolaşım alanları ve karmaşık yönlendirme sistemi ile eleştirilmektedir. Hadid’in projeleri genellikle görselliğe odaklanırken, işlevsellik ikinci planda kalıyor. Stadyumda bu dengesizlik, seyircilere yön bulma ve etkinlik alanına ulaşım konusunda zorluklar yaşatmaktadır.

Kartar Stadyumu’nun Vaziyet Planı

 

Mekânsal Hiyerarşi Sadece Bir Terim mi?

Mimarlık eğitiminde sıkça dile getirilen “mekânsal hiyerarşi” kavramı, öğrenci projelerinde genellikle teori olarak kalıyor. Giriş, yaşam alanları, özel odalar gibi bölümler arasındaki ilişkilerin doğru kurulması gerektiği bilinse de, uygulamada bu kavramlar çoğunlukla göz ardı ediliyor. Öğrenciler, hiyerarşi kurmayı bir zorunluluk olarak değil, mekânın doğası gereği bir ihtiyaç olarak görmeli. Aksi halde projeler, birbiriyle ilgisiz mekânlardan oluşan bir yığın haline dönüşüyor.

 

Doğru Örnek: Villa Savoye (Le Corbusier, Fransa)

Villa Savoye, mekânsal hiyerarşinin nasıl doğru kullanılacağına dair ders niteliğinde bir örnektir. Giriş, yaşam alanları ve servis alanları arasında net bir ayrım yapılarak, mekânın işlevselliği ve kullanıcı deneyimi ön plana çıkarılmıştır. Bu hiyerarşi, kullanıcıların ev içinde rahatça dolaşabilmelerini ve alanları bilinçli bir şekilde kullanabilmelerini sağlar.

Villa Savoye’nin Plan Görselleri

 

Yanlış Örnek: Lüksemburg Avrupa Yatırım Bankası Binası

Bu yapı, mekânsal hiyerarşiyi göz ardı eden örneklerden biridir. Giriş ve kamusal alanlarla, özel çalışma alanları arasında net bir ayrım yapılmamış, karmaşık bir dolaşım sistemi kullanılarak bina kullanıcılar için zorlaştırılmıştır. Mekânsal hiyerarşinin eksikliği, bankanın işleyişini olumsuz etkilemiştir.

 

Lüksemburg Avrupa Yatırım Bankası’nın İç Mekan Görseli

 

Doğal Işık ve Hava Sirkülasyonu: Sadece Pencere Yerleştirmek Yeterli mi?

Doğal ışık ve hava sirkülasyonu, tasarımın sürdürülebilirlik ve kullanıcı deneyimi açısından en önemli unsurlarındandır. Fakat öğrencilerin yaptığı en yaygın hata, pencere yerleşimini yalnızca doğal ışık almakla sınırlamalarıdır. Pencere yerleşimi yalnızca ışık almak değil, aynı zamanda mekânın sıcaklık dengesini sağlamak ve enerji verimliliğini artırmak amacıyla yapılmalıdır.

 

Doğru Örnek: Seattle Central Library (OMA/Rem Koolhaas)

Seattle Central Library, doğal ışığı maksimum düzeyde kullanarak enerji verimliliğini artıran bir tasarım sunuyor. Pencereler yalnızca estetik bir unsur olarak değil, aynı zamanda binanın iklim kontrolünü sağlamada stratejik bir araç olarak kullanılmıştır. Kitap okuma alanları gün boyunca doğal ışık alırken, yapının enerji tüketimi de minimize edilmiştir.

Seattle Central Library’nin Kesit Çizimi

 

Yanlış Örnek: 20 Fenchurch Street (Walkie Talkie Binası, Londra)

Bu bina, yansıtıcı cephesiyle çevredeki binalara zarar verici düzeyde ısı yaydığı için eleştirilmiştir. Pencere yerleşimi doğal ışığı optimize etmek yerine sorun yaratmış, binanın mimari estetiği çevre üzerinde olumsuz etki bırakmıştır.

20 Fenchurch Street’nin Dış Mekan Görseli

 

Dolaşım Alanlarının Dar Kalıplara Sıkışması

Dolaşım alanlarının plan çözümlerinde sıkça göz ardı edilmesi, özellikle öğrenci projelerinde yaygın bir sorundur. Birçok tasarımda, koridorlar ya gereksiz yere uzun ya da fazla dar bırakılıyor. Dolaşım alanları, kullanıcıların mekânda rahat hareket edebilmesini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.

Doğru Örnek: Guggenheim Müzesi (Frank Lloyd Wright, ABD)

Wright’ın Guggenheim Müzesi, dolaşım alanlarının mekânın bir parçası olarak nasıl kullanılacağına dair başarılı bir örnektir. Ziyaretçiler, binanın spiral şeklindeki koridorlarından eserleri izleyerek ilerlerken, müze içinde serbest bir dolaşım sağlanmıştır. Bu düzen, hem estetik hem de işlevsellik açısından başarılıdır.

 

Guggenheim Müzesi’nin Kesit Çizimi

 

Yanlış Örnek: Habitat 67 (Moshe Safdie, Kanada)

Habitat 67, dolaşım alanlarının sıkışık ve zor ulaşılabilir olduğu bir yapı olarak eleştirilmiştir. Yapının modüler tasarımı, kullanıcıların ortak alanlara erişimini zorlaştırmış ve koridorlar, sosyal etkileşimi sınırlayan unsurlar haline gelmiştir. Bu da dolaşımın mekânın genel işleyişine olan etkisini göstermektedir.

 

Habitat 67’nin Plan ve Kesit Çizimleri

İçerik

Yazar

  • İstanbul
Diğer Yazıları İncele
© Tüm Hakları Saklıdır.